Ana sayfa » Blog » Rünler Nasıl Yorumlanır?

Rünler Nasıl Yorumlanır?

  • Lügen 
Elder Futhark Alfabesi

Rünler hakkında size tarihi ve mitolojik açıdan bilgiler vermiştim, önceki yazılarımdan hatırlarsınız. Ayrıca instagram hesabımızdan da rünleri alfabetik olarak ufak ufak açıklıyorum bildiğiniz gibi. Ama bunun bir çok alt açılımı var. Elbette merak ettiğiniz veya konuyu anlamanıza daha çok yardımcı olacağına inandığım bir de yorum kısmı var. Evet, rünleri nasıl yorumluyorum?

Cevap basit aslında: Rünün kendisine aşırı derecede odaklanmayarak. Çünkü aslında herhangi bir okumada çıkan rünler hayatımızda en çok dikkat gerektiren şeyleri bize işaret eder. Örneğin bir soru cevap okumasında “Uruz” rününü çektiğimizi düşünelim. Uruz, yaban öküzünü temsil eder ama elbette burada sözü geçen şey hayvanın kendisi değildir. Uruz’un bize anlattığı şey ortada güç veya dayanıklılık ile ilgili bir şeyler olduğudur. Her rün, evrendeki bir ilkeye, yasaya, kuvvete veya enerjiye işaret eden bir parmaktır. Hatta Zen Budizminde buna “Ayı işaret eden parmak” denir, çünkü konu ayın kendisidir ama analiz edilen parmaktır.
Rünler, farklı bir bakış açısıyla anlamak için, iç gözlem, tefekkür ve meditasyonla ilgili erken dönem bir batı psikolojisi biçimidir. Tarot veya Melek kartları gibi bir kehanet yöntemi olarak kullanılabilirler. Simyaya geliştirilip, dönüştürülebilirler. Özünde, rünler bize, daha güçlü bireyler olmak için, bilinç altımızın derinliklerinde gezen düşüncelerimizi organize edebileceğimiz bir sistem sunarlar. Bireyleşme veya kendini gerçekleştirme – ‘oluş’- süreci, rün anlamlarının incelenmesiyle güzel bir şekilde geliştirilir, çünkü rünler aracılığıyla kendimizi inceleriz. Bütün bunlardan da somut bir sihir hissi ortaya çıkar.
Birçoğunuz rünlerin kehanet yönlerini merak etse de, rünlerin içeriğinde bundan çok daha güçlü yaklaşımlar vardır. Rünlerle geleceği anlatmaya çalışmamızın nedeni, sezgisel olarak rünlerin gelecekle bir ilgisi olduğunu hissetmemizdir. Rünlerin bireysel ve kolektif bir aydınlanma kehaneti içerdiğini ve hatta bize onu nasıl hayata geçireceğimizin hikayesini anlatabileceğini size ilerleyen zamanlarda detaylı olarak (ve hatta bir sürprizle) göstereceğim. Konuya iyiden iyiye hakim olduğunuzda, rünler sayesinde geleceğinizi tahmin etmeyi bırakabilir, elinize alabilir ve hatta istediğiniz gibi şekillendirebilirsiniz.
Benimle birlikte rünlerin evrenine daha fazla girdikçe burada “dünyevi” yorumların olmayacağını fark edeceksiniz. Dünyevi düşünmeye alışkın olduğunuz için kehanet konusunda size doğrudan yardımcı olacak hiçbir şeyin olmadığını biliyorsunuz zaten. Beraberinde, rünlerin dünyanın enerjisini ve ilkelerini doğrudan anlamak ve bunlardan yararlanmak için nasıl kullanılabileceğini anlama konusunda çok büyük fayda sağlayacaksınız. Rün anlamlarının her birinin amacı, kendinize ve evreninize derin bir yolculukta size rehberlik etmektir.
Rünlerle çalışmaya başladığımdan beri sizler için gevşek ve bağlantısız bir anahtar kelime ve ilişkilendirme kümesi sunmak yerine, her rünün temel özünü araştırmaya çalışıyorum. Psikolojik, ruhsal, büyülü ve dünyevi tüm yönlerine doğru yayılan çekirdek enerjiyi açığa çıkarmak için uğraşıyorum. Amacım, her rünün diğer tüm rünlerden nasıl farklı olduğunu açıkça göstermek. Her rün, diğer rünlerin bütünlüğüne bağlanır evet ama yine de ayrı bir prensibi, gücü veya enerjiyi temsil eder. Rünler bir araya geldiğinde hayranlıkla fark edeceğiniz ilk şey, rünlerin aslında, metafiziğin bir formülünü yani kozmik yasaların bir haritasını ortaya koyduğu olacaktır.
Bildiğiniz gibi Arkeoloji, antropoloji ve tarih çok saygıdeğer, derin konulardır ve bu akademik çevrenin içindeki insanların çoğu, rün yaklaşımını bir şekilde benimsemiştir. Her ne kadar hemen hepsi Kadim Futhark rünlerini kullanan kültürlerden geriye hiçbir şey kalmadığını söylese de her yeni bir gün rünlerin gizemli dünyasına akademik çevreden yeni bir bilgi ekleniyor ve dünya döndükçe de bu şekilde devam edecek.
Neyse ki rün sistemini yeniden yaratmamıza yardımcı olacak bugünün bilimine sahibiz yani psikoloji, sosyoloji, ekoloji, evrimsel biyoloji, batı ve doğu felsefesi vb. tüm bunlardan yararlanabiliyoruz. Rünler, diğer tüm bilgi ve bilgelik arayışlarının ilgilendiği kendine özgü metaforlarıyla aynı fenomenden bahseder – farklı semboller ve farklı yöntemler kullanarak, aynı evrensel gerçekleri işaret eder.
Esrarengiz rün sembollerinin kaderimizi yöneten gizli faktörleri ve bilinmeyen kuralları ortaya çıkarmak için kullanıldığını artık hepimiz anladık, öyle değil mi? Yani, rünler, mevcut durumumuza bakmamıza ve bazen geleceği görmemize yardımcı olarak, hatta geleceğimizi kendi elimize almamıza izin veren sembollerdir.
Rünlerin bize sağladığı şey bir illüzyon değildir aksine çok derinlere inen güçlü bir teknikle, bir simya biçimiyle, zihinlerimizi yeniden yapılandırmak için semboller ve kavramlar kullanmanın bir yoludur. Rünler, gerçeği ve sihri günlük hayatımızın merkezine tam olarak getirebilmemiz için kullanılır. Simya da tam olarak budur – bilinçdışının hammaddesini bilincin parlak altınına dönüştürmek. Simya ile dünyevi olanı kutsal olana dönüştürürüz. Kendimizi, mümkün olan en dolu hayatı, yaşamaktan alıkoyan günlük alışkanlıklardan kurtarırız. Bu sayede en karanlık derinliklerimize inebilir ve içimizde sönmüş olan ve bizi parlatan o ateşi yeniden yakabiliriz.
Tıpkı matematikçiler ve fizikçilerin yasaları, ilkeleri ve enerjileri temsil etmek için sembolleri kullandıkları gibi, rünler de bu ilke ve enerjileri psiko-ruhsal veya metafizik alanda temsil eder. Rünlerle ilgili çalışmalarımızda fizik veya matematik gibi zor bir bilim ile uğraşmıyor olabiliriz. Ancak yine de doğru gözlemlemek ve sonuç üretmek için, öncelikle gerçek olayları tanımlamakla ilgileniyoruz. Ve işte burada da her bir rün, metaforları aracılığıyla bize, varlığımızdaki gerçek bir şeyi işaret ediyor.
Rünler kehanet için kullanıldığında sizi bilinçaltınızla, yüksek benliğinizle veya her şeyle uyumlu olan o parçanızla temas halinde olan yanınıza bağlayarak çalışır. En doğru rün açılımı bile size kaderinizde neyin yattığını söyleyemez. Sadece mevcut bilgilere dayanarak ne olacağını tahmin eder. Mesela, negatif bir rün açılımı asla geri döndürülemez olarak görülmemelidir, her zaman hayattaki durumunuzu değiştirme seçeneğiniz vardır. Kehanette, rünler size şu anda hangi yolda olduğunuzu söylemek için kullanılır. Bu yolu sürdürmenin veya değiştirmenin her zaman gücünüz dahilinde olduğunu unutmayın. Biz rün okuyucuları, geleceğin sabit olmadığını ve bireylerin kendi yollarını takip etme, kendi kararlarını verme gücüne sahip olduklarını kabul ederiz. İskandinav geleneklerine göre de kader somut değildir. Dolayısıyla, bir rün okumasının sağladığı rehberliğin negatif olduğunu düşünüyorsanız, yönünüzü veya yolunuzu değiştirme ve farklı bir rota izleme gücü her zaman sizin içinizdedir. Zaten sonucu değiştiremeyecek olsanız, rün okumanın da hiç bir anlamı kalmazdı, öyle değil mi?
Konuyla ilgili merak ettiğiniz her hangi bir şeyi buradan veya sosyal medya hesaplarım üzerinden sorabilirsiniz. Açıklamaktan mutluluk duyarım.
Sevgiyle kalın,
Lügen

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir