Öz sevgi Bölüm 2
Sevgiyi genelde karmaşık bir şeymiş gibi algılarız oysaki fark edemediğimiz onu karmaşık hale getirenin kendimiz olduğudur. Bir çok insan birini sevmenin ne demek olduğunu bile bilmez. Bunun asıl sebebi ise başkalarını sevebilmenin ilk kuralının kendimizi sevmek olduğunu bilmemektir. Eğer kendinize gereken özeni ve sevgiyi göstermiyorsanız başkalarını da sevemezsiniz. Bunu lütfen kendinizi olduğunuz gibi kabul etmekle sınırlandırmayın, olduğunuz kişiyi sevin de aynı zamanda.
Kendi değerinize inanın…
İnsanlar sevgiyi bahane olarak kullanıp küçük, büyük bir sürü hata yapar. Bu sevgi değildir çünkü sizi gerçekten seven insanlar sizin bu tarz durumlar içine girmenize izin vermezler. Ayrıca gerçekten kendinizi severseniz siz de zarar yolunu seçmezsiniz. Aldığınız kararlar kendinizi nasıl gördüğünüze bağlıdır. O yüzden lütfen kendinizin sevilmeye, saygı duyulmaya, şefkate ve kibarlığa değer bir insan olduğuna inanın. Bu inançla doğal olarak kendinizi daha iyi hissedeceksiniz ve bu hem yaşamınıza hem de etrafınızdaki insanlara yansıyacak ve hatta onların hayatlarına da. “Gülümsemek bulaşıcıdır” deyişini hatırlayın 😉
Kusurlarınızı da sevin…
Lao Tzu’nun meşhur lafını bilirsiniz “Kendinizi kabul ettiğinizde, tüm dünya da sizi kabul eder” Bu kendinizi sevmeye bağlıdır. Kendinizi sevmek için -etraftaki diğer insanlar gibi- kusursuz olmadığınızı benimsemeniz gerekir. Mükemmellik için sadece gayret gösterilebilir, elde edilebilir olması görecedir. Herkes öyle ya da böyle kusurludur, kimisi fiziksel kimisi zihinsel.
Kusursuz olduğunu düşündüğünüz insanlar sadece güçlerinin, kusurlarını gölgelediğinden emin olmak için çok fazla çaba sarf etmiş veya eden insanlardır aslında. Kimsenin kusurlarınız yüzünden sizi ayıplamasına izin vermeyin! Değişebilecek olanların üzerinde çalışın, değişemeyecek olanları kabul edin. Siz kendinizsiniz ve gerçekten sizden bir tane daha yok.
Kendinizi daha fazla önemseyin…
Bir çoğumuz hayatının en güzel zamanlarını bir başkasını veya başkalarını mutlu etmek için harcar. Aileden, arkadaşlara, sevgililerden, patronlara diye uzayan giden bir listedir bu. Kimi zaman buna bir dur demeye çalışırız, isteklerine karşı gelmeye çalışırız ama düşünce yapımız değişmedikçe bu konuda başarı sağlayamayız ve her şey yine eski haline döner.
Sadece kendimizi düşünmememiz gereken ve sadece kendimizi düşünmemiz gereken zamanlar vardır. Önemli olan, bir şeyleri kendimiz için ve rahat hissedebileceğimiz şekilde yapabilmektir. Bir sürü seçeneğin olduğu bir dünyada başkalarının isteklerine göre kararlar veren biri olmamalıyız.
Eğer kendinizi savunmaz ve fikirlerinizin duyulmasını sağlamazsanız içsel rahatlama yaşayamazsınız çünkü bazı seçimler sizi boğabilir, üzebilir ve hatta kendinizden nefret etmenize sebep olabilir. Bu yüzden de kendiniz için doğru olan neyse onu yapın ve dünyanın önünüzde hizaya gelişini izleyin.
Kişisel gelişim önemlidir…
Bunlar haricinde kendinize iyi bakmanız da çok ama çok önemli bir konudur. Sağlıklı gıdalar ile beslenmek, düzenli egzersiz yapmak, kişisel bakımınıza özen göstermek, derli toplu ve üzerinize uygun, temiz kıyafetler giyinmek kendinizi daha iyi ve rahat hissetmenizi sağlayacaktır. İyi ve rahat hissettiğinizde ise kendinizi kabullenmek daha kolay olacaktır. Ayrıca egzersiz endorfin salgılamanıza sebep olacaktır ki bu da mutlu hissetmenizi sağlayacaktır.
Kişisel gelişimin önemini hafife almamak gerek. Bunu istekle yapmak, hayatınıza yeni şeyler öğrenerek devam etmek ve olabileceğiniz en iyi versiyonunuz olmaya çalışmak çok önemlidir. Bu sayede hobileriniz gelişecek, daha iyi olduğunuz veya daha iyi olabileceğiniz konuları keşfedeceksiniz. Keşfettikçe de onları besleyecek, ilerleteceksiniz. Yeteneklerinizi bilip onlar için minnettar olacaksınız.
Kendinizi affedin…
Son olarak kendinizi affetmeyi öğrenmenizi öneriyorum size. Çünkü kendinizi affetmeden diğer insanların hatalarını affedemezsiniz. Diyelim ki geçmişte pişman olduğunuz bir şey yaptınız ve üstesinden gelemiyorsunuz, unutamıyorsunuz. Bu sizi mutlu olmaktan ve kendinizi sevmekten alıkoyar. Hata yaptığınızı kabul edin ve bunu bir daha tekrar etmeyeceğiniz konusunda kendinize söz verin. Bırakın geçmiş geçmişte kalsın. Kendi başınıza üstesinden gelemediğinizi düşünüyorsanız bir uzmana danışın. Bu konuda sizinle aynı yolu yürüyebilecek birinden destek alın.