Bana göre insanoğlu hayatını bir seyahat gibi yaşar bebeklik, çocukluk, buluğ ve ergenlik, genç yetişkin, yetişkin vs vs diye uzayan giden bir seyahattir bu. Seyahatimizin özellikle çocukluk ve ergenlik durakları kişilik gelişimimizin en önemli duraklarıdır. Bu duraklarda bizde duygusal izler bırakan bir sürü şey olur ve çoğu da bilinçaltımızda yerleşir kalır. Bu izlerin bir çoğu yetişkin olduğumuzda karşılaştığımız sorunlarda su yüzüne çıkar ve sorun karşısında takındığımız tavrı doğrudan etkiler. İşte bu bilinçaltı yerleşkelerimiz hayatımız boyunca bizi takip eder ve hatta güçlenir, bazı durumlarda bizi teslim alır. Bilimsel olarak psikolojik açıdan bakıldığında bu durumla 3 farklı şekilde başa çıkma yöntemi kullanır insanlar; Ya geçmiş inanışlarına teslim olurlar ya yüzleşmekten kaçınırlar ve tüm o izleri (duyguları, insanları, anıları vb) görmezden gelir ya da çocukluğunda veya ergenliğinde hissettiği olumsuz hisleri reddedercesine tam tersi davranışlarda bulunur (Örneğin çocukluğunda ruhu zedelenmiş insanların bir kısmı mükemmel biriymiş gibi davranıp diğer insanları küçümsemeye yönelebilir)
İşte burada devreye tecrübe dediğimiz görünmez kahraman giriyor. Tecrübe aslında bizim güvenli alanımızdır. Önünüzdeki duvarları nasıl aşacağınıza siz karar verirsiniz ve tecrübeleriniz size yardımcı olur. Çok sevdiğim Küçük Prens kitabının yazarı Antoine de Saint-Exupery demiş ki; Kötü tecrübe yoktur, tekrarlar becerinin anasıdır. Bununla ilgili bir önceki makalemde bir paragraf yazmıştım hatırlarsanız. Tecrübelerimizi kullanarak kim olduğumuzla veya sorunlarla nasıl başa çıkacağımızla ilgili yeni düşünceler oluşturdukça davranışlarınız da sizi bu doğrultuda destekleyecektir. Kişisel kimliğinize yapacağınız en ufak bir değişiklik tüm sistemin değişmesine sebep olabilir bunu sakın unutmayın. Seçimlerinizi doğru yapmaya gayret edin gerekirse tecrüblerinizi uzun uzun düşünün veya alın bir kalem, kağıt oturup liste yapın. Hayatınızın stratejisini tekrar gözden geçirin, eksik noktalarınızı tecrübelerinizle tamamlayın. Tekrar tekrar söylüyorum tecrübelerinizi nasıl yorumladığınız asıl önemli olan noktadır ve bunu test etmek için bir önceki makalemdeki egzersizi uygulamanızı tavsiye ediyorum.
Kendinizden korkmayın, cesur olun çünkü o tecrübeleri size kazandıran yaşanmışlıklardan sağ salim kurtulunuz değil mi? Öyleyse korkulacak bir şey yok; Ne kendinizden ne de dünyadan. Bırakın dünya üzerinize gelsin. Unutmayın geri adım atarak değil ileri adım atarak yürünür. Siz de her adımınıza bir tecrübenizin gücünü yükleyip daha ileri taşıyın kendinizi. Geriye sadece ne kadar yol kat ettiğinizi görmek için bakın. Kendinizle gurur duyun ve zorlukları, korkuları gururla ve elinizde tuttuğunuz bu güçle aşın. Bırakın tecrübe denen görünmez kahraman sizi istediğiniz, hayalini kurduğunuz geleceğe uçursun.